En alçak gönüllü, bana kendi sınırlarını tanıtmam için mi verdin kalemi? Neden bu ukala umursamazlık, Ey Rabb taşaklarını yalayan onca kula sahipken yaratılış amacımı gerçekleştirdiğim bir denklemin piyonu muyum sadece?


Dali onlarca kez aşağıladı varlığını, sen realizm sınırlarında gezerken biz şehrin fareleri delik deşik etmedik mi bedenini defalarca; biz biliriz ışıklar kapandığında sevişenleri ve biz biliriz şehrin en romantik yerlerini, belki bu sebeple sana ulaşan hikayeler yazmak istiyorum, kulağı olmayan bir tanrı için oldukça fazla çan ve ezan sesi oysa seni bile secdeye götürürdü duyabilsen sadece Viola denilen ezgiyi.


Minerva'ya özgü bir iş yaratılışın bilgeliği, var olmadan yaşayan ve yaratılmadan yaratan bildiklerini; tıpkı inanacağımız son tanrı gibi. Varlıklarını bildiklerimiz karşısında bildiklerimizle var ettiklerimizin savaşında, hep var ettiklerimizin zaferi neticesinde yine Tanrıya övgü düzülecek.


Acziyet tanrısal bir demokrasidir, farelerin cirit attığı mimarı boktan şehirlerde.