Yine yayladasın,
Belki erkekliğinden kaçmak,
Belki insanlığından uzaklaşmak için.
Orada kardelen kökleriyle tanışıyorsun,
Orada doludan kaçmayı başaran yabanmersinlerini tadıyorsun.
Ruhunu içine üfleyeceğin bir taş buluyorsun ırmakta.
Çatıda dolaşan keçiler uyandırıyor seni.
Otların üstünde doğaçlama şiirler okuyorsun.
İskandinav ezgileriyle doruklara tırmanıyorsun.
Beraber yürüdüklerin tahta kılıçlarını gökyüzüne kaldırıyor.
Annelerinin memelerine yumulan bebekler gibi,
Avuçlarını açmış her pınardan su içiyorsun,
Doğa ana verir diyorsun.
Siyaset orada da buluyor seni,
Gül kokulu tütsüler yakarak kaçıyorsun ondan.
Yıldızların ihtişamı karşılıyor seni.
Salıncaktan maaş alan çocuklar koşturuyor önünde.
Ben, biz ve doğa diyorsun.
Enflasyon meyveli sodayla çıkıyor önüne.
Belinden kavradığın ırmakla yıkıyorsun yüzünü.
Yine yayladasın ve doğa benim anam diyorsun.