Bütün her şeye inat biz yolda olalım. Vardığımız yerin de nereden başladığımızın da bir önemi olmasın. Biz herkese inat güzel kalalım. Yolu anlatalım insanlara, yanlış kavşaklardan sapalım, doğruyu bulana kadar tüm ihtimallerde savrulalım. Yaşamak ne kadar pahalı ve insanca yaşamak ne kadar ucuzmuş aslında, öğrenelim. Göz göze gelip tüm felaketleri üleşelim. Biz en çokçası çukurları belleyelim, sonra yeniden düşelim. Düşmenin binbir çeşidini tadalım, belki yaşamın sonsuz sırlarından birini çözeriz. Tüm sancılarımızı toplayıp patika yoldan aşağıya savuralım, onlar da düşsün yola. Çünkü yolda olmak nereye varacağını kestirememektir ki yolda olmak olabilecek tüm fırtınalara göğüs germektir. Alaşağı edelim yalnızlıklarımızı ve tek seferliğine de olsa kendimiz olalım. Saklanmadan sadece hakikati konuşalım. Belki fısıltımız çığlık olup yankılanır bizi anlamayı becerememiş insanlığın kulaklarında. Bizden nefret ederler, etsinler zaten. Yanlış olan biz olalım, böyle de güzel olmanın bir yolunu buluruz elbet. Herkese inat biz imkansızı sevelim. Hiç gerçekleşmeyecek hayallerin kıyısına bağdaş kuralım. Denizin dalgası vura vura kırsın içimizin zincirlerini, tuzla karışık küf kokalım. Biz başlangıçları iyi yapan ama sonları asla beceremeyen insanlarız. Vedalar eğreti durur bizde. Varmak, yolda olmak kadar ilgi çekmez. Biz son yazmayalım, iki kelime fısıldayalım, tekrar aya bakana kadar kalbimizi mühürleyelim. Çünkü yolda olmaktan daha güzeli varsa o da acı duyduğumuz her yerden kaçmaktır. Uzat ellerini hadi yola çıkalım.