Ya insanların aslında değer dedikleri şey içlerinde yoksa? Değer denilen şey ailemin beni yanında hissetmesiyse?

Var olma sebebim başkalarının, başkalarını sokaklarda görmesiyse? Belki sadece yer tutmak için yaşıyorsam? Belki kendime çok büyük anlamlar yüklüyorum.

Belki?

Düğündeki damatla gelinin kendilerini dünyanın en özel çifti hissetmeleri gibi. Ama bunlar gerekli anlamlar, çünkü insan kendini bu anlamlara dayatmadan yaşayamaz. Yaşasa da huzurlu olamaz. Değerli olmak ister.


Peki eğer herkes bir diğerinin aklında "sokakta yürüyen kişi, akrabam, kardeşim..." gibi tanımlarla kalmak için varsa her şey ve herkes suyun yüzeyindeymiş gibi oluyor, birbirlerini görüp tutunan ayakta duran yosunlar gibi. Sanki diplerde bizden hiçbir şey yok da yüzeyde salınan bir yosun adası gibiyiz.



Bu fikre kapılınca insan düşünüp sormadan duramıyor:

Suyun altındaki şey ne?