Kronik olan bir sevgiye son vermek gerektiğini fısıldıyor bütün sesler
gri olmayan bir karar, büyümek kozuyla kandırıyor beni
oysa ben birçok kez büyümüştüm zaten diyorum, titrek sesimle ona
babamı beklediğim koridorların fotoğraflarını göstererek
annemin kendi dilinden okuduğu kitabı
bir sonraki yaşıma erteleyerek
özenle yazılmış başka metinler okuyorum
bir sonraki gelecekte
tanışılmamışları mutlu edebilmek adına
biraz karıştırsaydım o kutsal cümleleri
biliyorum rabbinden daha çok sevinirdi annem
kim bilir en hayırlısı olurdum belki de yaşamış tüm evlatların
okumadım
çünkü genç olmak vardı seninle
bedelini kulaktan duyma bildiğim günahlar işleyerek
Allah dışında
baş kaldırdım, daha iyi bildiğini söyleyen herkese
hamuru babamın fırınında açılmamış
yufka bir yürek taşıyorum
annemin genlerinden bana kalan
ne yüklü bir ızdıraptır ki bu bütün yaşamıma yayılmış
reddimiras etmek istiyorum her veda sonrasında
sonra bir otobüse binip İstanbul’a geliyorum
bu köklü ve kalbimin kaldığı yere
zaten bana sorarsanız herkes bir defa
en azından otobüse binip gelmeli bu şehre
iç dünyama kapıları aralayan bu masanın başında
kül tablasının benden daha çok içine çektiği bir sigara eşliğinde
bir şeyler yazabilmek adına oturuyorum
zihnimde dolaşıp ruhumu huzursuz geçmişlerde gezindiren
birkaç kelime dökülüyor parmaklarımdan
büyümek, yol, Allah, kreatinin ve hipoglisemi
öte yanımda bir yatak duruyor, terli telaşımızı sırtında taşıyan
ikinci evliliği kabul etmeyen bütün çocuklar gibi
bir baba yalnızlığında uyutuyor beni akşam olunca
teninden olsa gerek, bütün telaşlara burun kıvırıyor
bazen büyümek istemiyorum
ama ne zaman bir ayrılık çekse canı
sevgimin içine sıkıştırdığım o küçük çocuk
birden bire kocaman bir adam oluyor
kim benden daha iyi tutabilir bu yası diye
bütün dünyaya meydan okuyor, her seferinde
ilk kurşununu atmadığım gururlu bir savaşın ortasında
kazanmak istemediğim bir mücadele bu
ihtilalinden kaçıyorum, aşk üniformamla
sadece sevişilmeli çünkü seninle
ve uzun mesafeli uçuşlara binip başka dillerin konuşulduğu yerlere gitmeli
elaleminin diyecek tek bir kelimesinin olmadığı şehirlere
biliyorum, bütün bu olup bitenler
geceyi paylaşamadığımızdan seninle
yoksa bir şiir gündüz vakti yazılırdı
sen erkenden yatsan sabah erkenden uyanırdın
güneş biraz daha uyurdu sayende
ben en son soğuk bir şehirde
donmak üzereydim karların üstünde
sonra ellerini bildim, yeni bir aşk başladı
hamurunu babamın açmadığı
bu yufka yüreğimde
Yusuf
2021-02-23T15:49:21+03:00Sizin de psikoloğunuz bozulmuş sayın İsmail. Akşam kriz masası kurmak şart oldu anlaşılan.
Melek Arslan
2021-02-23T11:44:36+03:00Birçok şey anlatılmış gibi, birçok şey yaşadığım cümleler kurmuşsun. Kalemine sağlık 🧚🏻♀️
İsmail Yarar
2021-02-22T22:13:14+03:00:) çok teşekkür ederim, eksik olmayın.
O.
2021-02-22T20:57:31+03:00Okurken bazı cümleler bir sonrakine geçmeme izin vermeyerek yankı yaptı içimde. Kaleminize sağlık, gücü kırılmasın cümlelerinizin.