Geri gelecekler, biliyorum.
Gökten zembille inmezler,
Gecenin kuytu köşelerinden kulağına fısıldarlar,
Gelişlerini haber ederler
Yatmadan önce dualar edersin
Onlarla yeniden uğraşmak istemediğini haykırırsın
Ancak seneler önce öldürdüğün tanrın
Sana kulak asmaz
Aklın sisli bölgelerinde saklanırlar
Geceleri ensene nefeslerini bırakırlar
Kollarına çizgi şeklindeki
Öpücüklerini kondururlar
Koltuğun köşesine oturturlar seni
Kendini kucaklar, zapt etmeye çalışırsın
İçindeki o dehşete düşürücü dürtüleri
Sana bıçakların yolunu söyleyen şeytanları
Ne kadar kendinden özür dilesen de
Yaralarını sarıp iyileştirdiğini zannetsen de
Sabah herkes evden gittikten sonra
Onlar geri gelirler
Yanaklarından akan yaşlar,
Kan kırmızısı olan gözlerin
Aynaya tek bir bakış yeterli
Kendini ne hale getirdiğini görmen için
Hıçkırıkların duyulmaz, çünkü
Şeytanlar sesini çoktan boğmuşlardır
Onlar sinsiler ve ne yaptıklarını çok iyi bilirler
Varlıklarını hafif bir rüzgar gibi daima hissettirirler
seni asla bırakmayacağız dercesine
Kendime noktayı koymak istemiyorum
Ama elimdeki kalemi ben kontrol etmiyorum
Bilincim zayıflıyor ve uçuşan noktalar etrafımı sarıyor
Yükselmekten korkuyorum
Bugün değil, bugün değil.