Ölüm yapıştı henüz yirmisinde bir gencin boynuna

Mutlu bir pazar sabahı mutsuzlukla son buldu

Türkü tadında hayalleri vardı; mutluluğu, umudu

O gül yüzlü insan baba olamadan toprak oldu


Bir annenin göz bebekleri çekildi, yüreği kurudu acıdan

Ölüm denilen ayrılık kınalı kuzusunu körpe dalında kuruttu


Gözyaşlarıyla bastırılmış bir sela okundu, duydunuz mu?

Kör sokaklardan dünyaya yankılanan, kulaklardan yüreğe sızan, göğü yaran,

çocuklara ağıt yaktıran bir selaydı bu


Acımasızlığından zerre ödün vermeyen bu hayat, tarifsiz bir acıyı en sevdiklerine bahşetti

Tabutunu taşıttı, namazını kıldırdı ve titrek bir yürekle toprağını can bildiklerine attırdı

Ölüm tarihi 23 Nisan'dı, dünyaya bir tebessüm bıraktı üstünde kefen

Yüreklere yazıldı o güzel insan; adı Yusuf, soyadı Özmen...