kendimle, kendimleyken
ellerini düşledim önce
içime akıttığın o ılık esintiyi
ve bir uzaklığın nefesimi bu denli nasıl kestiğini düşledim
gözlerine değen bir gün ışığı var
küçük bir çocuk olduğumda,
hep kaçmak istediğim
ve senin hiç bilmediğin, sıcaklığını hissedemediğin
sana dokunabilseydim,
bir kuşu resmetmeyi öğrenirdim
bir kuşu özgürlüğüne kavuşturabilmeyi
ve açık, mavi bir gökyüzünün anlamını
kendimden artakalanlarla,
o yolu bilmem kaçıncı kez yürürken
kendimden artakalanın
yalnızca sen olduğunu öğrendim
sevgilim, beni bana kattıkça da
beni benden eksilttikçe de
yüzeye çıkan neden hep sen oluyorsun?