Zaman
Ki, haylaz çocuk paçası
Çamur, çimen, kir
Azarlar annesi onu
Bunca hız ve telaş içinde
Bile takılıp kaldığı anı
Etrafında döndükçe köşeleri keskin
Keser zihnin yumru merakını
Ki, takvimlere bölünse de ehlileşmeyen
Yabani bir evrim buyruğu
Eli yerden kalkmaya baston tutturur
Unutur babası onu
Eskitip eskimeyen yegane adı
Dikilen mumlar eriye
Ve söne meşalelerde alevler
Ahitler yerini mezarlara bırakıncaya dek
Koşturan yabani at, zaman
Ki, şimdide bunca yavaş
Adını duyunca dinlemeye duran…