Mayın hattına değince zaman
Aşk ateşte asılı hamak
Ne acı ne tatlı içtiğim bade
Kâh ateşi söndüren kâh harlayan
bu ne hazin zaman
gözyaşıyla suladığımız toprak
kavurmuş bir ekşi dalı
civan delikanlı çalmış bıçağı sarı bir kıza
peyda olmuş bir limon kız su su su…
damlalar sızmış ölgün ölgün
bahşiş vermiş toprağa,
o an suyun sızladığıdır
zaman padişahın üç oğlu
üçüncüye hep ihanet
ve o Tanrı’nın sevgili kulu
yine bir zamanı gaflette
kendinden geçiyor hayın
yılan bile dosta altın verende
gel gör yine su koyveren insan…
eteğinden çeksen de oturmaz artık
atına binmiş göçün toplar bir gelin
kuşların çığlıkları karışır durur kahrın ritmine
göç gider güven gider aşk gider
kalır ihanet kalır zulüm
kalır kar beyaz ölüm
aşk için hamak göğe asılır
o çaresiz durmaz salınır…
Selmai
2020-12-30T20:59:13+03:00Çok teşekkür ederim, benim için çok değerli fikirleriniz 🙏
Hilmi ÇAPAR
2020-12-30T18:10:05+03:00Uzun uzadıya ele alınabilir tabii ama kısaca şiirinizden etkilendim diyebilirim. Kaleminize sağlık.