Sanma ki bu yüreğindeki acı geçmez
Geçer elbet merhemin de zamanı var
Diyardan kuş uçmaz kervan geçmez
Geçer elbet zamanın dahi zamanı var
Güneş gözlerini güne açar açmaz
Yelkovan akrepten kaçar kaçmaz
Tarlalara tohumları saçar saçmaz
Ekin bekleme filizin de zamanı var
Aşık gibi vuramazsan sazın tellerine
Bohça gül koyamazsan yarin ellerine
Hakim olamazsan gözlerinin sellerine
Gönlünü karartma aşkın zamanı var
Ekmek bölünmez karınlar doyunca
Yaz biter ağustosun gözleri dolunca
Yapraklar sararırsa yollar boyunca
Bulutlar ağlar, yağmurun zamanı var
Cemre düşünce toprağa etraf yeşerir
Hak buyurursa yağmur, çöller yeşerir
Aşk tohum gibi gizlenir, kalpler yeşerir
Umutsuz olma! Baharın zamanı var
Yatmadan kabire döndüm deme
Yanmadan ha bire söndüm deme
Yare kavuşamadım öldüm deme
Sabret! Her şeyin bir zamanı var
Ne haya kaldı ne de ar, zaman ahir
Bedenler hevesatlar ortalıkta zahir
Şeytan oldu melek insan ise mahir
Rabbine kul ol ölümün zamanı yok