Pörsümüş bir ruhun cırtlak çığırtkanlığıdır bu
Kara basan ayakların vicdansızlığı
Gözlüklü bir tılsımdır kulaklarıma yansıyan depreniş
Irgalamaz olunca gün deliliğimi
Bodur bir şapkaya selam çakıyorum alnımın ortasından
Oryantal huylarım var benim
Meşrebi zıpkın hippiliğinde
Çenesi derme çatma
Şimendifer iniltisini anımsatır bir yanılgı
Evin giriş kapısının çerçevesini tutan bir takoz düşüncesinde beynim
Tan atmasın artık metal günlere
İşte ben de işlemelere üretilmiş bir sunak zannederdim
Bir fikrin aritmetik büyüyüşüdür gözüme takılan
Paspal bir pantolon giydirdiğim fikir
İçinde sıktığı yumruğunu sakladığını
bildiğim mat siyah kukuleta
Genç yatıp yaşlı kalkanlar
Vakit bende çileyi geçince
Bezmime siz gelseniz ne olur
Karınca birimi bir cetvelle ölçtüm beynimin boyunu
Pek çok karınca etti
İşte bir ışık yanışına teslim ettiğim kaderim
Gudubet, sırnaşık, yapışkan beynim
Bir postere konu edebilseydim seni
Çizmesi arşa uzanan bir ağa salıntısıyla gezen
Etine doyduğum beynim
Haklısın
Bir sana nazım geçmedi
Herkesi yendim
Bir sana mağlubum bütün geçliğimle
Hatırı sayılır bir bıyık titremesi ile ürktüğüm beynim
Ele ver kendini
Artık sen de hergelipgeçenlerden kalan bir
meta artığısın
Zamanı metres yaptım kendime
Ve her şeyi zamanla aldatıyorum
Biliyorum
Bir gün seni de
İşte kötüyüm
Kendime diye
Fakat Kim bilir
Ben de iyi anılırım bir gün belki