Hep ile hiç arasında bir yerde
Gençliğimin taze eti, hayatın çarkları arasında çiğneniyor
Harlı ateşte kavrulup dibi tutuyor çilek reçellerinin, unutuluyor bir yerlerde
Apansız bir yalnızlıkla boğuşuyorum
Kıyıya vurduğumda çocukluğumdan geriye hiçbir şey kalmıyor,
Hiçbir gözyaşı, acılarımı anlatmaya yetecek kadar ıslatmıyor yüzümü
Yakındığın şeylerin hepsini sen seçtin, diyor tanrı
Hiddetle köpürmüş dalgaların arasından
Hangi dua durdurabilmiş ölümü, diyorum sessizce
Yatağımın en soğuk köşesinde sırtımı yıldızlı gökyüzüne dönüp küskünce ağlarken
Cebimde çocukluğumun yarısı yenmiş mandalinalarını buluyorum.
enis meriç bozdaş
2021-03-25T09:42:14+03:00Yorumunuz içim teşekkürler sahra hanım :)
Sahra Bozdaş
2021-03-25T09:04:50+03:00Geçen an'a ve durdurulamaz sonlu zamana bi isyan var sanki bu cümlelerde.. ve tabi ki derin bi özlem. Ne güzel anlatmışsınız 🙏🏻