Sözlerini gerektiği sesle ve yerde söyleyememenin cezası aynı silahın kendi kurşununu yemesi gibi içeri sekip düşünce alemine kök salması oluyor.

bu kök salma olayı başladıktan sonra zihninin düşünce sularının habire beslemekte olduğu ağacın kökleri oluyor bunlar.

Zihin, istemsiz şekilde içeriden geçen düşünce, kurgular, kuruntularla bu kökleri destekleyip, bir ağacı filizlendiriyor.

ağaç gittikçe büyüyor ve bu ağaç eylemleri ve kararları temsil ediyor.

Sıradan, günlük düşüncelerin beslediği ve gittikçe büyüyen sonuç, ön yargı, kin kokan bir ağaç.

ve eğer benim gibi nasıl onu keseceğinizi bilmiyorsanız ağaç meyve vermeye başlıyor.


ağacın verdiği meyveleri ise, salt eylem ve nihai sonuçlardan oluşmakta.


ağacın fesatlığıyla büyüyen meyveler ise zamanı gelince bağlı oldukları ağaçtan; sert ve şiddetli, aniden kopup, ağacın beslendiği sıradan düşünce toprağına düşerler ve gün geçtikçe ağaç bu çürük, negatif meyvelerin etkisiyle bozulamaya başlar. Düşünce akışı olumsuzluğa uğrar ve objektif hareket etme yok olur.