https://www.youtube.com/watch?v=pwYxzvO5OYg
*
Yağmurlar da diner moruk
Gökyüzüne bakmayıveririz bir gün
Zaten üç damla suyun bir avuç toprakla çarpımınd...
DESEM Kİ
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en...
Şemsi semaya ırgat mı sandın?
Aydınlığa olgunlaşmamışların
Olanaklı bulduğu
Ki onlar meyustur hakikatinde
Henüz haberdar oldukları şeytan minaresinde
...
bak dağılmış
oyuncakların
parlak boyalı
pencereleri ışıklı
bebek evinde
odalardaki çatlakları
fark etme
akşamları
yemek masası boş
sandalyeler tozl...
sahtekâr
yorulmadın mı
kendini kandırmaktan
baksana dünyana
burada
bardak damla damla kırılır
nefes seni alır
duvarlar bakar
dokunamazsın
dokunduğun...
başındaki çelimsiz ağrı
ellerinde parçaları
küçük distopyan ve sen
burduğun gülümsemende
dişlerin battı cümlene
iğne iğne kirpikler
dudakları iplikler
...
Canımın kumarları tek düze vuruş. Anlıyorsun duvarlarımı. Derzlerimi doldurduğun kumaşsız bir yarınımız yok güneşli akşamların temassız telaşında.
Camımın y...
Mutluluk deyince aklıma kelebekler gelir. Kelebeğin ömrü gibi kısadır mutluluğun süresi de. Yakalarsan bir kelebeği dikkatli olmak zorundasın çünkü en küçük ...
Güneşi hapsettim içime
Sıcaklığını her an hissedebileyim diye
Bulutları koydum gözlerime
Yağmurlar yağdı bazen göz bebeklerimden
Yıldızlar biriktirdim...
Dalga ile okyanus benzetmesi 🌊
Eğer dalganın bir beyni olsaydı kendini benzersiz ve bağımsız bir varlık sanabilirdi ve bir bakıma bu doğru olurdu: Bir okyan...
İçine doğduğun oyunun farkında mısın çocuk?
Bataklığa gömülmüş bir gökkuşağı gibi dünya
İyiyle kötü hep iç içe hep yanyana
Yarınlarla dünleri şimdi koy ...
Şu tenimin üzerinde gezinen soğuk hava. Alarmım oldu son zamanlarda. Elleri kolları bağlı bir hayvan sanki zaman, geçtikçe çığlık çığlığa bağıran. Her gelen ...
Tam şakağında istirahat eden bir namlu gördüm
Revolverdı seni vazgeçiren intihardan
İlaç kutuları mide koruyucular bahanesiydi işin
Anlamıyordu reçetenin ...
kanatları parça parça bu ağustos geceleri
yıldızlar kayarken
şangur şungur ayaklarımın dibine dökülen
sen eğer yine İstanbulsan
yine kan köpüklü cehennem...
hazırlandın diyelim bir yolculuğa
"bu, yalnızlığa da olabilir" diyor birisi
dayanıklı mısın bakalım
silahın nedir
ilkin asfalt ve beton
bir bakarsın önü...
virgülde susalım, nokta gerekli değil
bitmesin bu cümle
tam burada kaybolalım
noktanın olmadığı boşlukta
sabah yedi elli ikiyi dolduralım
aktı kara old...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok