bu gülüşün bir ismi olmalıydı
isa gibi ölü kelebekleri canlandıran
tesiriyle gravitonları utandıran
bazen nedensizce hırçınlaştıran
bu gülüşün bir ismi o...
nefesim bir kum saati gibi daralırdı kimi zaman
gözlerimden damla akmaz olurdu çöl kumuna
bense bir yudum su beklerdim filizlenmek için
yalnızlığım çürütü...
sana bugün sevgilim demeyi çok istedim
işte, olmayacak bir daha eskisi gibi
yaşanamayan anıları ben şimdi özledim
içimde bir boşluk, rüzgarlar esiyor içim...
Sona yaklaştığımızı hissediyordum. Oysa sen, yalnızlığımın ortasında bana rastlayan bir kalabalıktın benim için. Beni yalnız bırakmak isteyen hayatın bir hat...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok