Buğulu Kelimelerimin Rüzgarı,
Annem…
Ne çok özlemişim annem diyebilmeyi,ne çok özlemişim seni,sesini kokunu…
Sen gittin gideli zemheri soğuğunda kalmış gi...
Bitkin ve yorgun haldeyim. Odamın hali darmadağın. Duvar diplerine çöküyorum. Dört duvar arasında sıkışıp kalmışım. Acı bütün iliklerime ilmek ilmek işlemiş ...
Metruk geçmişini unutmaya çalışan gözlerimdeki zebun şehir. Yüreğime harelerine mühürlenmiş mürekkeple yazılmış mevsimsiz şiirler. Boğazıma düğümlenen yaşama...
Günaydın konuşmamaya yeminli mühürlü gözler. Günaydın gecenin sessizliğinde yer bulup oradan çıkmak istemeyenler. Günaydın şehirler arası bir otobüste cam ke...
Günaydın eskimiş dört duvar arasında çürüyen ruhum, acısı tazelenen anılarım. Günaydın kırılgan nefesimin ısıttığı küçük kuş. Günaydın yeryüzünü temizlemeye ...
Günaydın kırmızısı çözülüp akşam olanlar, bütün sırları rüzgarın esintisinde; gözyaşlarını ise sararmış bir yaprakta saklayanlar. Günaydın hüznünü ekime yükl...
Ruhumun yırtık astarından sızıyor mavi. Saçlarıma düğümlenmiş geçmiş bırakmıyor mavideki izimi. Şimdi ise batıyorum usul usul göğe, mavinin en metruk köşesine.
Hoşça kal tahta iskemlelerin ve sıvası dökülmüş evlerin samimiyeti, çehresi unutulmaya yüz tutmuş kimseler, kahvenin en acı tonlarındaki kimsesiz bakışlar......
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok