Biri hayalperest, güçlü, diğeri ise boşvermişliğin eşiğinde iki insan, iki farklı karakter, oturmuş öylece duruyor, arada sohbet ediyordu. Uzandı çocuk ruhlu...
Sabah güneşi kayboldu...
Her yer temiz, ışıl ışıl
Çam ağaçları gelinlik giymiş.
Yerler büyük küçük basamaklarla kaplı.
Kar topu savaşı çığlıklarıyla dolu...
— Ne yapıyorsun Valeria?
— Hayal kuruyorum.
— Neden?
— Hoşuma gidiyor!
— Ne?
— Hayal, hayal kurmak hoşuma gidiyor!
— Hm, en çok hoşuna giden ne?
—...
Anlamsızdı ağzımdan çıkanlar...
Düşündüklerim, söylemek istediklerimden fazla.
İçime sığdırdıklarım, şehir.
Bir benzin, bir kibrit...
Şehri yakmaya yeter...
Baharın ilkleri.
Ağaçlar çiçek açmış.
Her yer gök mavisi,
Dağlar altın sarısı.
Şarkı söylüyor kuşlar...
Sokak oyunları, misket
Çocuklar coşkulu...
Uç...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok