Toggle navigation
Edebiyat
Roman
Şiir
Öykü
Günlük
Gezi Yazısı
Masal
Deneme
Eleştiri/Çözümleme
Biyografi
Sinema
Ne İzliyorum
Çözümleme/Eleştiri
Müzik
Ne Dinliyorum
Bana Ait
Çocuk
Kitap Önerisi
Film & Tiyatro Önerisi
Diğer
Fotoğraf
Resim/Çizim
Gezi&Mekan Öneri
Plastik Sanatlar
Tasarım/İllüstrasyon
Güncel
Genel Kültür
Ne Okuyorum
Sözlük
DESTEK OL
Giriş Yap
Enes
@scheitzz
70
Takip Edilenler
75
Takipçiler
YAYINLANANLAR (45)
BAŞLIKLAR (0)
YORUMLAR (27)
İnsanın asıl istenci anlaşılmak üzerinedir. Anlaşılmak isteği, kişinin kendini diğer zihinlere ekme eylemidir. Kişi diğer zihinlerde var olarak kendi varlığını muhafaza altına almış olur. Böylece ünlü bir şair gibi ölümünden sonra da hatırlanacak biri hâline dönüşür. Bir şeyleri anlamaya gayret etmek de nihayetinde yine anlaşılmak istencine hizmet eder. Kişi okuduğu veya öğrendiği şeyleri özüms...
Artık yerli ve milli ölü ozanlar derneğini kurmanın vakti gelmiş :)
Dersler bittikten sonra voleybol dersi alırdık beden hocasından. Üzerimde boydan boya kırmızı eşofmanlarımla antrenmandan çıkıp eve giderken bir anda yağmur yağıp gök gürüldemeye başlamıştı. Kafamda da kırmızı renge şimşek düşer algısı var o sırada artık kimden öğrendiysem. O gün acayip korkmuştum böyle hızlı hızlı eve yürüdüğümü hatırlıyorum.
Anlamsız geliyorsa onu anlamlı kılacak olan sizsiniz. Nihayetinde insan eğer yaşamın o denli anlamsız geldiği fikrine nasıl kendi zihniyle ulaşıyorsa yine kendi zihniyle kendi yaşamına bir anlam tayin edebilir. Yani buna karar verecek olan bizleriz :)
Muhsin Bey Düttürü Dünya Gönül Yarası Gemide Dar Alanda Kısa Paslaşmalar Sarı Mercedes Çiçek Abbas Kaç Para Kaç Uzak Yazı Tura Abluka Kız Kardeşler
Tokyo Sonata(2008) ve Pirosmani(1969). Bu iki filmi de ilginç bir şekilde çok beğenmiştim.
Aslında sevilmek için çok mükemmel veya başarılı olmanıza gerek yoktur. Bu çevrenizdeki insanların zihnine bağlıdır. Onlar sever veya sevmez ve bunu çoğu zaman değiştiremeyiz, yani kontrolümüzde olmayan bir şeydir. Dolayısıyla bu algıları ve yargıları kabul edip önümüze bakmak daha makuldur bence. Aksi hâlde herkesten, sebepsiz yere ve ayrım gözetmeksizin diğer herkesi sevmesini bekleseydik bu ...
Bana hep anlamsız gelmiştir. Herhangi bir çekiciliğini göremedim hiçbir zaman.
Hmm aslında şöyle. Yani daha yaşamın başında, örneğin ortaokul veya lise zamanlarında zihnimiz pek gelişmemiştir değil mi? Bu zamanlarda mutluluğumuz gayet yerindedir diyebiliriz eğer çok kötü şeyler yaşamadıysak. Fakat bir yerden sonra insan düşünmeye başlar ve yaşadıklarının, gördüklerinin ne manaya geldiğini anlamaya çalışır. Örneğin inançlarına, ailesinden veya toplumdan öğrendiklerine olan...
Açıkçası diğerleri için kendini paralamanın doğru bir tutum olduğunu düşünmüyorum. Elbette insanlara değer vermek kötü değildir fakat insan yine de uğraşlarının karşılıksız olabileceğini de hesaba katmalıdır fazlaca hayal kırıklığına düşmemek için. "Yapmasaydın" diyene de hak veririm çünkü insan ilişkileri genellikle gelip geçicidir. Bugün çok seviyorum diyen yarın nefret ediyorum diyebilir. Ya...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok