Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
“Kim bir kadını sarıyorsa odur Adem. Kadın da Havva.
Herşey ilk kez olmaya başlar.
Gökyüzünde beyaz bir şey gördüm. Bana Ay olduğunu söylüyorlar
ama bir k...
Bir şiir yazacağım gelir
Ama bahsedemem yılkı atlarından,
Neşeli uçuşan karahindiba tohumlarından,
Bahsedemem bu kadar yorgunken
Bir kedi mırıltısından
...
Ah yüreğim yine istedin sigara.
Gönül karar verdi firara.
Yar tutuldu yine bir inada.
Ah yüreğim kim gelecek imdada.
Düştün büyük bir girdapa.
Savrulurs...
Biten on birinci kasımın sonsuz endişesi,
Hep yapraklarda ayak sesleri,
Çıtırdayan fısıldayan bazen
O an ne annemin melodisi ne cenazesi
An be an hayatı ...
Belki banasındır
Bir daha umudunla,nefesinle
Belki hiç bilmem seni
Burdasındır, her bardakta,
Uykumda ve gözümdedir neşen
Belki ben bilmem,görmem
Benim...
Kimseyle konuşacak önemli konularım yok.
Bütün önemli konuları akşam yatağıma uzanırken kendimle konuşup, haklılığımı da haksızlığımı da orda yaşayıp bitiri...
Geldi yine
Kuruldu evimin baş köşesine
Öyle sahiplenmiş gibi öyle arsızca
Kovsam gitmeyecek biliyorum
Sohbete gireyim diyorum
Biraz utangaç biraz adınca
Bir köz üstü yürek saplantısı bu aşk
Tuz ve buzun dilemmasında tinsel bir muharebe,
Zehir yılışığı sarılmaların yobaz garabetidir
Sevgilim, ben, anla artı...
seni sevebilmek için çoğu şeyden vazgeçtim
kendimden bile,
kendimden bile korudum sevgimi
sana karşı gelen her şeyi karşıma aldım.
koparamıyorum
canımdan şu parçanı.
ölsem daha iyi
ne benimsin ne başkası.
bahçemde solmayan,
bi tek sen kaldın.
dilime gelse de adın, ısı...
Yaşamı sevmek için her çaba ertesi
Hayat acı gerçeklerini hiç acımadan çarptı yüzüme!
Pes etmiş değilim henüz
Biraz kırgınlık, kırık bir yorgunluk peydahl...
Sevda dedikleri aklını başından alıyormuş adamın
Yavuklusu olana, ne de zormuş asker ocağı
Burnunu sızlatır, boynunu bükermiş hasreti dağ olanın
Az kal...
ölümsüzlük kaplasan ya ruhumda,
çocuksu oyunlarda yakalansam sana,
iki kere iki dört etmese mesela,
kokusuz silgiler satılmasa,
renksiz fotoğraflar asılm...
baharı çiziyorum sana,
çocuğun hayal sandığından,
sandığından daha derin,
kaybolurcasına parkında,
salıncakta sallıyorum seni,
üstünde bahar değmiş mavi...
Sapkın bir merhamet bu bendeki. Kör ediyor durmadan beni. Affedişler kurutuyorum elma ağacında. Tüm kötülüklere gül uzatıyorum. O tokat atıyor ben yanağına b...
Dilimden çıkan sözler, kalbini teğet geçer.
Bir ritmdir; yüreğine ulaşamadan gider.
Artık beklemem, yolcu bu durakta inmez.
Kalbim koparılmış çiçeklere be...
Kendini de sevse,
Bir ağacı yahut bir kediyi,
Kadını, denizi, kuşu
Her neyi seviyorsa
Yeteri ve ederi kadar sevmeli insan
Durması gereken yerde de d...
Sarılmıştık kör bir ışığın altında
Bir yere yetişir gibi
Ne çok hızlı atıyordu kalplerimiz
Bir zaman sonra durdular
Aynı kör karanlığın altında
Konuşul...
insanlığın yokuşundan inerken,
hızla geçiyor yanımdan
düş ihtimalli hikaye katarları;
demir örste dövülmüş
vefa/sızılı bacaları tüte tüte.
ihtimal barın...
Siyah gömlekli polis memuru masaya vurdu ve; “Neden öldürdün lan?” diye bağırdı. Üç yüz kilometre hızla duvara çarpan bir araba gibi sallandı sorgu masası. K...
Kafamı kaldırıp bakamam gözlerine,
Gözlerinde toplanmış, ölümün tonları.
Bakarsam yaşayamam, Vera.
Ölümün tonlarından, farklı bir tona boyanırım.
Kalbim...
ürkek sohbetimize doğru yol aldığımızda
söyleyemediğin cümlelerin duldasına saklanırdın
her defasında bilirdim nereye saklandığını
sen gülerken gıdıklardı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok