Dün doğum günümdü, İstanbul'a seninle gelişimizin 1 yılı bitti dün, nasıl hissettiğimi bilmiyorum bile fakat iyi olmadığımı biliyorum. Rüzgar da savrulan yaprak gibi dolanıyorum etrafta hep rüzgar olmak isterken nasıl oldum yaprak inan bilmiyorum. Son günlerim bu şehirde kararımı verdim. Bir daha dönmemek üzere çıkacağım yola, bu yolda satanlar olsa da kararımı verdim bir kere her şeyi riske atsam bile uygulamaya koyacağım tüm isteklerimi.
Artık yazamıyorum bile, çizmeye başladım bu aralar güzel bir şeyler çıkarırsam eğer buraya da atarım. Amaçsız kaldım sevgilim, ne yana savrulacağı mı bile bilmiyorum. Bazen düşünüyorum, girmese miydin hayatıma, bulunduğum mağaradan hiç çıkmasa mıydım,..bilmiyorum.
Bildiğim tek şeyi Sabahattin Ali ne güzel açıklamış;
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. Bunu sonuna kadar götüremediysen, kabahat senin değil... Bana hakikaten yaşamak imkanını verdiğin birkaç ay için sana teşekkür ederim. Böyle birkaç ay, birkaç ömür kıymetinde değil midir?..
Kanatlarından öpüyorum sevgilim, kendine iyi bak.