öfkem, doldukça kendi nasibine taşan
vahşet bir gürgen köküdür
kimse kalmadı masalara sığan sözcükleri
kimse kalmadı bunun için çabalayan
dönen bir tek öfkem kaldı yakışıksız ağrılardan
dönüyor, çünkü mevsimidir katıksız suyun
ben bilmem şimdi ur nedir, nedir yürek ovalı
kaideleri gözlerimde kaypaklaşan temaslar
insin ve dinsin dediklerim
iyi bilen, leş yüzlerin tatavalarını
bir anlam arayan belâlar kendine
insinler ve dinsinler
elime batan, varsın bir yüz olsun
içim rahat olsun, içime batan olmasın
elbet serinlerim, tüterim kaskatılıklardan
sıyrılırım bu belâdan, bu çınlamadan
ölümden anlayan yerler bulurum
ölümden kaçırmayan
ölümü yüzüme vuran
beni onlardan ve dünyasal ayaklanmalardan ayıran
dünyaya kapaklamak istemediğim seyrek varlığım
herkes kaçarken, arayışım toprağımı
sabahları çapsız kalan dünyasıyla dedem
sesinin buğulandığı musababa kahvesi
içim, ellerine hayırlı ömürler dileyen
ta en içimden
ta en içimden, seven sesinin buğusunu
rabbim, gözlerimi kapamak olsaydı bugün nasibim
yurdum vursa bile bin kırbaçla içime
içimin acılarla doğurtucudur bu derinliği
gözlerimi kapamak olsaydı nasibim
kim hainmiş, kim yalan söylemiş bu kez
kulaklarımın nasibi faydasızlık olsaydı bugün
iki bahçe arasında bir küslük çizgisi olmaktan yorgunum
rabbim
ayağımın takılışına isyan edecek değilim
senden gelsin
taş yağsın gökten
sakın esirgeme benden
herkesin tövbe ettiği kadar bir aff bulurum ben de elbet
duvar uğuldar, saat çığıldar
dökülür yüzüm duvar gibi kederle
yıllar evvel bozduğum bir yemini
göğsümde soluduğumla bir kılan his
takvimleri yakar durur
sorduğum soruyu, ete kemiğe bürüyen acz-i beşerîyetim
heybeme yeni bir sıfat alabilecek vaktim değildir bu
rabbim
şükür ki, yaşamak bir tercih değildi
şükür ki, görünmez denemeklerin rakamı alnımızda.
Berkay Türetken
2023-08-06T10:52:45+03:00Eline saglik ustad
Bektaş Şenel
2023-08-06T03:41:18+03:00"yıllar evvel bozduğum bir yemini
göğsümde soluduğumla bir kılan his
takvimleri yakar durur."
Bu kısmı aldım, cebime koydum. Aklına sağlık İsrâ. Hissettiren bir görünmeydi.