Soğuyan şeylerin gölgesinde
Işığı eskimiş örtüleri düşünerek...
Bir hırsızlığı gerçeğe onarmak gibi
Kötülüğü göze almış Azrail veya
İpiyle koşmuş uçurtma gibi
Hırkasını diken çocuk gibi yani
Anne fikri çok uzakmış kadar
Ellerime bir şey gösteriyorum.
Böylece yok oluyor bir sürü şey
Ve bir sürü şeyin yeri hızlıca doluyor
Ve ben biniyorum olmayan adlı atıma
Mızraksızım ama kalkanım diri
İfadeli atıma
Biniyorum deh demeden hiç
Koşalım mı lütfenle başlıyoruz
Dört nala bir geziyoruz şehri
Hızı olmayan atımla, olmayan adımla bir geziyoruz ki
olmayan kimisi yağmura benzetiyor bunu
Buluta benzetiyor olmayan çocuklar
Hiç orada olmamış
Orayı özleyen çocuklar
Ben kendimle bir sürü kişiyim diyen
Ama istediği olamayan
İçindeki herkesi tanımayan
Otuzunu devirmiş çocuklar
-Birinin Böcül bile olabilir adı
Olmayan bir çocuğa kolayca
her isim koyulabilir-
Böyle diyor ya olmayan
İşte buna, işte bununla bir
dalıyorum kendime
Nasıl girdiysem hep başkası çıkıyorum
Bunu seviyorum, bunu sevmeyi ve
İniyorum gece, iniyorum yalın
Bilemiyorum ki bir gümbürtü bu
Gitmek desem uzak, kalmak hiç değil
Uzaklaşması sonsuz şeylerin
Kalıcı şeylerin
Dağılması bir dağılmanın dokuz
Buna susamış köye yetecek kadar
Yani içinde olmamak, olanın
Koşmaya benzemeyen bir koşu veya
Durmaya benzeyen bir gidiş
Ya ellerim olmasaydı hissi
Körlük kokusu yanı sıra
Sonra bir geceyi hatırlayış
Ölüm değil, yaşam değil
Dans ettiren bir ilk geceyi
Göz bebeklerini gevşeten ilk
Bir dolunaya baktıran ilk
Dans ettiren ve dans ettiren ve
Dans ettiren ama nasıl
Hıçkırıklarla söz verdiren
Ve şu an neyi doğru ediyorsa kişi
Niye eğriyi düzeltiyorsa
Ağlıyorsa ve
Bu bir direnç oluyorsa ona
Verdiği sözden utanmıyorsa
Mutluluğu başarı belliyorsa
Perdelerin örtemediğini seviyorsa tekil
Kim olduğunu bilmiyorsa ama
Bunu aramayı hep biliyorsa
Unutmuyorsa hiç
Unutmuyorsa hiç bir odanın sözünü
Bir gecenin sözünü
İşte buna
İşte böyle
İşte bir ilk ki
İşte kaça kadar saymayı biliyorsam
İşte bu kadar kişiye karşı
İşte bu kadar
Bilincim benden bir süvari doğuruyor
Bir ilk kişi olarak
Mızrağım yok ama kalkanım diri
Düşmanım yok ama dikkatim diri
İşte buna dokuz veya
İşte buna yirmi dokuz
Yerimde ayrı ayrı bulduğum büyü
İşte bu duvara astığım
İşte çok narin ellerle yırtılan büyü
Sana ve buna söylüyorum:
İçimde bir sürü şey var
Aklım hangisine deri
Bilemiyorum.
Bektaş Şenel
2022-08-31T14:35:12+03:00Çok teşekkür ederim Tuğba. 🙏
Tuğba Timurlenk
2022-08-25T21:27:55+03:00Çok güzeldi 👏👏🌼
Bektaş Şenel
2022-08-25T17:17:50+03:00Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim arkadaşlar. Eksik olmayın, iyi ki buradasınız. 🙏
Vedat duygun
2022-08-24T09:23:44+03:00Şiirlerin gittikçe daha samimi bir duruma bürünüyor. Böyle aniden başlayıp aniden biten şeylerin hastasıyız :) ellerine sağlık Bektaş.
Ferayim Madak
2022-08-23T23:41:16+03:00Amatör bir resim işçisiyim. Amatör ruhumu seviyorum. Şiirinizde, “keşke” bitmeseydi dediğim muhteşem bir film izledim; yirmidokuz yılında, dokuz yaşındaki çocuğun keşkesini, inancını, otuzuna giden yolda O’na tuttuğu aynayı. İçten selamlarımla.
Kevser Karakaş
2022-08-23T22:32:14+03:00"Perdelerin örtemediğini seviyorsa tekil" burada bir uzun duraklayıştan sonra su gibi aktı güçlü. Duraklatması da nasıl güzel. Aklına sağlık dostum. 🌿