Sevmek dediğin sönmüş bir cehennemi harlar mı?
Büyük ateşler sönüyor.
Bir yol gidiyor ayağımın altından
Tutamıyorum yaprakları canında mevsim geçiyor diyorlar
Oysa acı geçmeden geçen her vakit payesinin adı başkadır
Başkadır aşkın zerresi değmişse mayasına
Ve kurutan çilingir kıvılcımlara benzer o sıra
Sevgilim yaşamak bir gömleği katlayıp koymak kadar huzura çıkmıyor.
Senin kendini unuttuğun sandalyelerden bu yana
Bitmezine bakamadığın denizlerden
Ellerini unutmadığın çocuklardan bu
İnsanız ya insan için insandan bu yana
Görülmez gailelerde tozların mı kaldı?
Sarılıp koklamaktan beni donduran
Ne dersem yakışmayacak bana belki gülüp güneşlemek sabahı
Ne desem bir dokunmanın geçirdiği hüzün sana
Mide bulantısından, sancıdan başka bir şey olmayacak
Ellerimde durmuyor tütün tütmeleri
Özleyip nasılsa koynunu ki büyüsü var dudaklarında
Avcumda başka bir büyü
Saçlarına çocukluğum büyü
Gözlerine hamlığım ki sen anlamazdan gel
Biçilsin bitişlerin kıymeti sürmüşlüğe
Emeğin gitmesi, sevginin yitmesi, karardıkça azalan kavgalar
Unutma heyecanını biz yarın hadi olma derken
Biz yarını bilmezken martılar da
Adıyla çağrılmaz olsa kumrular da kanatlıdır.
Yaşamak da sana benzer nerden baksan
Yaşayabilmek de yürüyüşün gibi
Kavgalanıp onabilmek de
Sevgilim uykuların benimle başlamıyor artık
Benimle bitmiyor güneşin yüzü yüzüne
Ağlasam rahatlarım dediğin yüzün senin,
Gözlerine kapanmayan ellerin yetmiyor.
Ve yetişmiyor sevgiler nasılsa şehiraşırı
Bilmiyor yollar biz bilsek ne olur
Yani öpüp dönmesem omzundan,
Almasam alkışından ve kanamasam
Var mı canımın bir değeri?
Yetiştiremedik günahımızı cehenneme bak
Bir yol gidiyor ayağımın altından sevgilim
Gel ki kucağımda kıştan kalma bir günah yok
Kaldır şu kilidi cehennem kapılarından
Beni evime götür.
Bize sönmek yakışmıyor.