cezvede kahve, fincanda fal niyetine
her şeyi tersine çevirip soğumasını beklerken
günahkar bir cüretkarlıkla
anadan üryan olmasa da soyundum.
yalnız hatırlatırım,
buraya kadarki gelişim
çokça iç çekişlerim sayesinde olmuştur.
-sayesinde altı çizili-
zira akciğer filmlerimi çeken doktor,
hiç sigara içmeyişime epey pasif gülmüştür.
yalnızlığı günde 1’e düşürdüm de
kendi yüzümden kendimin kanseri oldum.
-yüzümden altı çizili-
plasebo telkinlerini kendine sakla!
yalnızlık değil de sessizlik çok zor.
biri bire bölsen de
biri birle çarpsan da bir yapıyor.
sesim sesimi işitmiyor.
iyisi mi benim reçeteye ayna yaz.
günde 3 kez güler suratla
ve muhakkak
gayrısafi milli hasılaya düşen karın tokluğu ile.
prospektüsü kenara bırakacak olursak,
evveliyatımız şudur ki
yüzleşmem gereken yüzlerin karesini aldım da
bol sıfırlı bin yüzlü bir sayı çıktı.
midemiz bulandı bu sayılardan!
unutulmasın!
dilbilgisinde, yüz eş sesli bir kelimedir.
kusura bakmayın,
aynaya baktırmıyor yazan!
ama aynacı abi,
sen de bir aynaya 150 lira dedin de
eğer içinden hiç eczacı olma isteği geçmişse
bil ki bugün gerçekleştiği gündü.
iç çekme seansı bittiğine göre
hayal mezarlığı odamıza dönelim
hatırlarsanız anadan üryan olmasa da
soyunup ilacımızı alacaktık.
önce güler yüzümüzü takınıp
sonra da aynamıza baktık
odadaki yalnızlık iki katına çıktı.
matematikte 1 kere 1 halâ bir ediyor.
ben çoğaldım
sessizlik çoğaldı
odadaki yalnızlık dört katına çıktı
-dört katı altı çizili-
madem halimiz budur
alacağın olsun doktor bey abi!
alt tarafı bir kabul seansıydı.
allah kahretmesin yine 1 dedim.
-bir altı çizili-
dördümü farklı yerlere oturttum.
-birinci seans-
sen bu’sun oğlum
etin kemiğin kâr etmeyecek
güzel düşünmeye bak
-ikinci seans-
kendinden kaçışın yok
tanıdığım kadarıyla yaşamayı seven bir arkadaşsın
az uyu
ölünce rahat edersin, merak etme.
-üçüncü seans-
hatırladığın şeyler kadarsın,
geçmiş geçtikçe güzelleşir.
zamana hükmetmeyi bil!
-dördüncü seans-
yaşadıkların kadar varsın…
çalış,
kovala
ve dik dur!
sırtın ağrımasın.
-yalnızlık 4 kere iyileşir-
ustam ne güzel demişsin
‘uzanıp kendi yanağımı öptüm’ diye
öptüm ben de
aynı anda 4 kere
buraya kadar da
hatayı altını çizdiklerimde yaptım,
hani hep beraber
hatasız kul olmaz
yaşayarak görelim diye.
fakat doktor bey abiciğim
beni hiç mi dinlemedin?
odadaki yalnızlığın karesini almak niye?