gövdem aldı götürdü

sadece gözü kapalı öpülecek kızlara

bir trafik kazasına, sahillere, uçlara

yılları namlu ucuna verdi

hatalara

pişmanlıklara

köle etti beni

orada ben

nerede bela

uslanmadım


yoruldum çok düşünüyorum

dinlenmek için baş koyduğum dizleri

kangren edecek kadar yoruyorum

bu kafa çok ağır

çok düşünüyorum

masalarda yazılarla

sahillerde kayalarla

odalarda kadınlarla

dağılıyorum


ben eskiden kan akıtan kalptim

kurudu kanım, kendime çekildim

saçı kahverengi diye

montu kırmızı diye

sesi ince diye

öyle birden bire

bir kadını severdim

akıllandım


hem biz erkekleri

ne yapsa kadınlar yapar

şairler, zenginler, filozoflar

kadının sillesinden kuduranlar

uğruna dünyayı yıkan reddediliş

saydam ölümlerinde ardından özleyiş

anlıyorum


beklenmez hiçbir kadın bilirsin

bu yazı, bu kışı, bu mevsimi

belki sonra seneleri

sadece gözü kapalı öpülen kadınları

alıp anne yapacak rezilliğin peşinde

amaçsız harcamak seneleri

yazgı mı bu niye

bir kadınla kanser olmak

bir kadının kanseri olmak

korkuyorum


mutsuz kadın bedduası

yılgın bir hayat

renksiz eşyalar

kırk derece ateşli bir çocuk

bacası ötmeyen fabrika

anadolu' da bir yerde

gövdemin götürdüğü yerde

sık sık

kafalarıma sıkıyorum


yalnızlığın anıtına akıttığım kanlar

birbirine karıştı

hüsranın çemberini genişlettim

milyonlarca kez orgazmlandım

birbirine karıştırdım

kimin eliydi o

kimin kokusu

ya kimin burnuydu

kimin ağlak sesi

unuttum


ne diye yaşadım onca anıyı yarı sarhoş

bir gün unutulacaktı madem

gövdem aldı götürdü beni

yılgınlıklara

yıllardan yıllara

düzelemiyorum.