Bazen boşluğa düştüğünü hissedersin, ne yapacağını bilemezsin ya... Tam olarak o durumdayım. Mutluyum ama bir süre sonra sinirliyim. Konulara takılıp kalıyorum. "Ben bu işi yaparım," diyorum ama "Ya yapamazsam? Ya benden beklenenleri karşılayamazsam?" sorusu aklımdan çıkmıyor. Kendime sonsuz güvensem de hep bir karamsarlık oluyor içimde. Denemeyi seçiyorum sonra, "Kaybedecek neyim var ki?" diyorum, yapıyorum. Diğer insanlar çok beğeniyor ama ben tam anlamıyla beğenmiyorum. Yapamadım düşüncesi beni mahvediyor ama bir yandan da "Yaptım ve beğendiler," diyorum. Galiba mükemmeliyetçi bir yapım var. Galiba dedim ama neredeyse eminim. :) Daha sonra benim istediğim gibi yapıyorum işi, bu sefer de takdir eden kişi sayısı azalıyor. Dönüp kendime bakıyorum hatam nerede diye ama bulamadığım zamanlar daha fazla oluyor. Sanırım mükemmel olmaya gerek yok ya da tam anlamıyla mükemmel olamıyoruz. Bundan sonra kendimi yıpratmayacağım. Tabii ki de her anımda yanımda olan tek şey müzik. Müzik demişken önerdiğim sanatçılar: Emre Aydın, Cem Adrian, bu aralar çok dinlemesem de Mehmet Erdem ve Sezen Aksu ama bu aralar ruh halimi Tuz Kral yansıtıyor; iyi ki. <3


05.12.21, Saat: 22.23