-uymaz diye tırsıyorum diktiğim elbise ruhuna ya da tenime oturmaz diye rötuşların.


Bir bakışına şahit yazılmıştım koltukta tek başına otururken,

bir şeyleri anlamaya çalışıyordun

ya da boşluğuna denk gelmişti dünya,

o bakışın içindeki rastlantılar silsilesinin deklanşörüne kilitlenip kalmıştım sincap gibi,

hava güneşli ya da yağmurluydu- hatırlayamıyorum şimdi,

üstünde pijama ve tişört vardı

ya da çıplaktın,

her koşulda benim zihnim soyundu zaman kaybetmeden,

yıllardır köhnelerde yaşanılan inanç yanılgıları tekrar bulandırdı midemi,

sigara sardım ya da bir yudum aldım içkimden,

pencereden dışarı diktim gözlerimi

ve yeni amaçlar edindim,

o an Tanrı’nın uyuyor olduğundan o kadar eminim ki sevgilim,

gözlerimi kırpmayı tek an bile akıl edemedim.