Verilmiş sözlerin sonu
tuzağa çıkıyor,
uzağa,
uykusuzluğa,
uyumsuzluğa çıkıyor.
Yaşama,
yaşanmışlıklara,
yanılmışlıklara
sabretmeye çalışırken,
hüzünlenişler
ve üzülmemişcesine kabullenilen bitişler
silinmesi mümkün olmayacak bir izken,
boşa harcanan gözyaşlarıyla
yapılmışları bağışlamak çok güç geliyor.
Hıçkırık dolu yaşların çağrısını
içime bastırıp,
üzüntüyü elimde olmadan
kendime aşıladım.
Esirgediğin birkaç sözün yeterdi hüznümün silinişine,
bir söze bin anlam yükleyişimin kırgınlığı, yazacağım kaç şiire
daha sığacak? Söyle.