Bir boşluk büyüyor içimde, çığlık çığlığa.

Sustuklarımdan bir yol çizilmiyor eve.

Diyârdan diyâra uçan kuş, dönmüyor.

Bir gök gürültüsünü kucaklıyor bulutlar.

Yağmur, bahçedeki yangını söndürmüyor.

Yaprakları kurumuş çiçek, hayâta dönebildi mi?

Kalp, silebildi mi her gece akan yaşlarını?

Ben, hissetmediğim bir yaştayım.

Sen, hissettiğin yaşta kalabildin mi?

Duvarda asılı duran donuk resmi,

Cebinde katlanmış titrek ümidi,

Defterini k'aralamış uzun geceyi,

Gözlerinde parlayan eski neşeyi,

Atabildin mi içinden, sökebildin mi rûhundan?

Ben sadece avuçlarımı kanatan taşları döktüm.

Ve göğüsledim, bitmek bilmeyen kara kışları.

Eridim gittim, bir kar tanesi gibi karıştım toprağa...