Evladıyım,
Eli nasırlı ve toprak kokan,
Yüreği mert,
Ufku dar,
Vücudunda hala
Ödediği bedellerin sızısını taşıyan
Bir adamın.
Ve…
Yazması al ve çiçek oyalı,
Südü helal,
Yaşar imanlı,
Yüreğinde daima
Erinin ve evinin kederini taşıyan
Bir hanımın.
Ülkemin,
En doğusundaki serhadında,
Kendisi,
Tek dişi kalmış bir canavarın
Dişinin kovuğuna kıstırılmışken,
Ne yapacağını bilmez halde,
Belki de sonunu beklerken
Pasif direnişleriyle
Dünyaya geldim.
Geçen yıllar,
Birçok şeye vakıf olmamı sağladı.
Mesela bilirim artık,
Nedir bu tek dişli canavar,
Neden arkadan vurur Araplar,
Kimdedir Dünya'yı dehleyen yular,
Ya da, nerede hangi fikir yaşar bilirim.
Bilirim, yalın ayak bir çocuğun
Tarlalar geçip koşarak,
Derme çatma evindeki mutluluğunu
Ve
Ayağında mevsimlik ayakkabısı,
Kapitalizmin doyurduğu,
Şehirli çocuğun mutluluk arayışını.
Bilirim.
Hayat alanları
Hayatta kalabilmek için.
Bilhassa namusunu,
Ve geleceğini korumak için,
Kendi toprağında düşman serenleri
Eğik kılıcıyla,
Ya da düşenleri bu uğurda,
Kötümseyen, eleştiren, yeren ulusları.
Ve
O ulusların şimdilerde
Koyu renkli yağ için,
Ya da üzerinde tanıdık suretler
Ve rakamlar bulunan kâğıtlar için,
Boyunlar kestiğini,
Haç şeklindeki kılıçlarıyla.
Mürekkebi
Mazlum kanından ibaret
Kalemlerin imzaladığı anlaşmaları
Okudum.
Ve
Aldırış etmeden
Zirvelerde söylenilen yalanları,
Çıkar için alkışlayan koltuk sevdalıları.
Gördüm.
Yoruldum,
Amma yürümekten değil,
Görmekten ve bilmekten.
Ve en çok da
Düşünmekten.
Gençliğimin başındayken,
Daha henüz tatmışken
Yasak bahçedeki bir gülü,
Ve uğraşmalı iken dikeni ile
Hakikati görüyor ve
Düzelmeyeceğini biliyor
Olduğum halde
Düşünmekten insanlığın bekasını.
Kendini düşünmekten alıkoymamak da
Asıl can yakanı.
Bana ne!
Diyebilmeyi çok isterdim.
Bana ne,
Üzerine bombalar yağıyorsa çocuk.
Bana ne,
Güneşin kavurduğu adam, haksızlığa uğruyorsan.
Bana ne,
Ey sütsüz kadın, açlıktan ölüyorsa evladın.
Bana ne!
Lakin,
Benim cehennemimin ateşidir
Çocuğun ürkmesi,
Mazluma zorla boyun eğdirilmesi,
Kadının kurumuş memesi.
Kısacası, çaresizliğin getirdiği utançtan dolayı
Yüzümün kızarması dünyadaki cehennemimdir.
İçim götürmüyor bu şekilde yaşamayı.
Merdin derdi iken, bir mazlumun vahı,
Ne etmeli nasıl etmeli de,
Görmezden gelmeli failin arsızlığını
Ya da
Ne etmeli nasıl etmeli de,
Yok etmeli dünyadan tüm arsızları...
2018
SERHAT ŞANLI
2021-01-16T16:30:49+03:00Teşekkür ederim değerlendirmeleriniz için. Sayın mocan; ben naçizane bu şiirde şiir okuma sanatını da dikkate alarak cümleler kurmayı hedeflemiştim.
mocan
2021-01-16T12:13:45+03:00şiirin dizeleri rahatsız edici derecede yoruyor. derdi çok güzel şiir okuyup sona gelmek için büyük çaba harcadım. dizeleri keşke daha makul bölüp devam etseydin. misal, şayet nida ve susup bekletme gibi bir görevi yoksa bir dizeyi bir sözcük ile geçme derim. şiirin akışına ciddi zarar veriyor.