İlkel bir enkazın altına sığındı

göz bebeklerim.

İçim yabancı bu sallantıya

yitirmiş acısını yara izlerin,

çehresini üveyikler kemirmiş.


Vazgeçiş satırlarımda battı.

Kekremsi prangalar ovuyor

parmak uçlarımı.

Doğan acemi mahmurluğu sezilerimin,

incitmesin seni.

Bir figana sığdırırım

yokluğumu.


Tüm köprülerde seni bekleyen

nahoş yalancı!

Satırlarına seni gizleyen

mahur bir ahesteyim.

Düşlerime sığdırma diye sesini

her sabah kendi çığlığımı çizerim

boşluğuna.

Ben senden yapılma bir avareyim.


Çırpınmışlığım çok

bu karanlık sularda.

Gecenin kasvetine sığınmışlığım.

Sen ki kalbinin yerini unutmuş

masum dövüşçü!

Erinçlik sıkışmış pervazlarına.


İnfilak edilmiş ruhuma,

saldırıyor çaşıtlar.

Bir bebek kundağında

seni bekliyor,

ansızın

sararıyor ağrılar.


Yokluğun nitel bir çelişkiyi andırıyor

yörüngelerde.

Bitmek bilmeyen bir sızıyı kokluyor

avuçlarım.

Sana değmeyen gözlerimi

arıyorum,

sehillerde.


Hacir bir kabartıyı

yokluyor şehrim.

Bir harf büyüyor

yetimlikten kalma.

Yoksul sancıları

çağrıştırır dizlerim.


O yarayı kimse öpmüyor.

O yarayı kimse öpmüyor.


*Fotoğraf: Mehmet Mercan