Bir ilmek daha at ipine ve tutun, düşme sakın

Kanlar içinde kalmışsa da avuçların

Bıraktığın an başlar acıtmaya


Etten bir örtü, kırılgansa da sağlamdır epey

Saklar tutamayıp düşüşlerin izlerini çizgilerinde

Sahicidir bunlar, sahte mimiklerle peyda olanlara benzemez

Bir misafir gibi yerleşiverir tenine

Yağmur, çamur... Derken silinmez


Gözlerin görmeyi bırakıp kulakların işitmekten yorgun düşene dek

Geçen yılları sayar çizgilerin, bir çetele gibi

Korkarım ki öyle bir an gelecek

Ve kaybolacak ruhun ağırlığı, gözlerinin feri

İçinde büyüyen bir açlıkla baş başa bırakacak seni

Zaman, bezirgân oldu olası sever pazarlık etmeyi

Bu sefer hatırını değil, istiyor olacak kelleni