Ecel atı gelip durduğunda
Akik rengi gözleri
Boz rengiyle puslu bir ışık olup
Torosların doruklarına vurunca
Cam gibi bir ses kırar yolları
Kesikleri kana bulamış
Revan olan bir ömre doğru yol alır.
Babam açmamış bir karanfil gibi
Kendi içinde solup giden
Ayrılıkların adını bir harfe
Kalbini iki kemiğin arasına sığdırmış
Kemiğin batışı kalbinin kırılışıyla
Doğru orantılı
Her kırık kanarken
Elini bastırdıkça parmak uçlarından damlayan kan
Gözüne kızılcık olur.
Parmakları ağzına uzanır
Evet o tat, tanımıştı
Mayhoş
Çocukluğunun kekremsi tadı
Bir Akdeniz kentinin solgun bahçelerinde
Limon kokuları içinde dolaşan esmer çocuk
Şimdilerde kentin orta yerinde
Yersiz yurtsuz