Ölümlü bir düğme;
İradesiz ve bıkkın.
Çizdiler sabahları beyaz kağıtlara
Katlayıp bir ceketin cebine koydular.
Biz üşüdük rakamların arasında
Rakamlar şimdi yollarda;
Tabelalarda ve faturalarda
Bir apartmandan bir kadın çıktı
Topuk sesleri mermere
Fondöten kokusu her yere çıktı
Kapı kapandı arkasından
-hep aynı sesle-
-ve hep aynı adımda-
Kadın bıktı.
Biz perdede kaldık
Yıpranmış bir desen gibi
-işimiz buymuş gibi-
Kim önce ölür onu konuştuk
Ben tabii
Olur yolda buluştuk.
Sonra muzip planlarımız oldu.
Ceketin cebinden kağıdı çalmak
Ceketin cebini çalmak
Ceketi çalmak
Çalmak.
İlk denemede bir düğme kopardık.
O kadar.
Kağıt kaldı ceketin cebinde
Biz perdede kaldık birçok
Perde evin içinde
Sabahlar hiç yıpranmadı
Bayat çaylar satıldı.
Aynı soğuk aynı sokak
Kadın işten atıldı.
Bir sabah bize geldi
Kimsiniz diye sordu
Perde dedim; avucumda
Düğmesi duruyordu.
Kadının yüzü soluk
Beddua ediyordu.
İradesiz ve bıkkın
Kağıdı arıyordu.
Oysa kağıt...
Zaten yoktu.
mocan
2020-07-17T03:51:48+03:00teşekkür ederim, yorgunluk mayamızdır :)
mocan
2020-07-17T01:40:59+03:00çok teşekkür ederim, anlattığım anca bitti. sonda bi yorgunluk seziliyor ve şiir de yorgun bi şiir ama öyle bitirebildim. daha kısa şiir atarım, sözüm olsun :)
samed
2020-07-16T23:50:09+03:00merhaba, şiirinizi okurken bir bulmacayı çözüyor gibi hissettim kendimi. bence kısa ve öz bir şiir olsaydı daha etkili olabilirdi. sevgiler.