yoktular sevdim zaten hayaldiler
nefesi kesilen ninniydiler
bütün bütün yarattığım mahzenlerde
yüreğimi sevgileriyle kirlettiler
ve onlar kim bu satırlarda bilmiyorum
ruhuma yabancı dillerini tanımıyorum
düşlerime bulaşan emellerini idam ettim
yola düştüm gurbet kuşları zihnime uçuşuyor
kendimi bir güvertede buluyorum
denizler dolusu kahrım
Edip Cansever'i arıyorum
Masasında buluyorum
hani şu her şeyi sığdırdığı masasında
ömrümü de sığdırdım kağıttan gemilerimle
sandalyenin tıkırdayan ayağına da
müsveddelerimi iliştiriverdim
kağıttan gemilerim biranın dökülüşünde yüzdü
biranın dökülüşünde Tanrı’nın elleri vardı
kirpiklerimde hükmünden dökülen şelale
dilimde ölümün kefenini diktim
Öyle ya yaşamak sürgün sen gideli
içimde mezarlardan bir gökyüzü inşa ettim
gelemedikçe sana
mezarlar mezarlar altında kaldım
eksik şiirlerin darağacında
acıya mahkûm gülümsemek
Seda Yeşilyurt Özcan
2021-12-14T19:01:51+03:00Teşekkür ederim Mısra :)
Mısra Ergök
2021-12-13T14:59:14+03:00Şiirin son bölümünü daha çok beğendim. İlk bölümlerde kafiye ve redif fazlaydı. :)