Kasımların en koyusu, sıcakların yüz karası 

Hava eksi üçe rağmen, ayaklarım sana geldi kendiliğinden


Gecenin gözlerime ihanetiydi yüzünü görememem

Fakat sesin yanımdaydı, adeta kulaklarıma merhem 


Elimizde sigaraydı, dilimizde ise birkaç şarkı

Yüzümüzde tebessümdü, güzümüzde ise ilkbahar şavkı 


Hava eksi üçe rağmen ellerimin mucizesiydi gitara 

Ellerim ise, senin sıcaklığında kafa tutuyordu kara kışa 


Yanaklarının allığı selamlıyordu gözaltlarımı 

Yoksa anlamışlar mıydı mahdut kalan umutlarımı?


Gitme vakti yaklaşmıştı artık kalsam mı dedirten 

Tam sensizlikten aklanmıştım diye düşündüğümü sanıyorken 


Bir sarılmanın anca bu denli kalıcılığı olurdu kaburgamda 

Samimiyet böylesine kucaklayabilirdi saatlerden ayazda


Hissiz bir ben bu kadar hissedebilirdi her saliseyi 

Dilsiz bir adam bile ne besteler söylerdi bu hadiseye... neyse... 


Sana haber vermek olmasa sonunda, varmazdım şuradan şuraya 

Göğüs kafesimde göğüsün kaldı ya, fazlasıyla yetiyor bana 


Soğuklarda yaşıyorum, olur da ayaklarıma yön verirler diye birden 

Bu kez hava eksi beşe rağmen ayaklarım sana gelse kendiliğinden