Elim ki elemden buğulu, gövdeme ihtilal eden elim

Çocukkenki bağcığımdan daha da dolaşmış

Mutlak sevilmekle başladığı noktaya

Defalarca sevilmeden ulaşmış

Bağlanmış havsalam, sol omzumun sağı

Takılmış kırık dişime dilim

Çatalla kumları eşelercesine çaresiz kalmış; fen, ilim

Yıkılmış başlagıcın durağı


Düğüm ki Gordion'dan, bağcığımdan da kördüğüm,

Dişleyip de ısırsa bozkurt bile çözemez

İskender'in kılıcı vursa iğdiş kalır kesemez

"Değmesin ellerimiz" der zülfü gerdanına örgülü

Kutbu aynı ellerim, birbirine dahi değemez


Martılar çekerler zılgıt

Güneşe üflediğim dumanlara

Esmiyor içimde ılgıt

düştüm Sibirya'ya, Urallar'a

Düştüm soğuktan yanan ellere

cennet kollara, Haşhaşi tuzaklara,

Kan bulaştı ellerine,

değdikçe Balalayka'nın tellerine

Sığındı kurşun asker kumdan kalelerine