Kısa murçlarla kazdım geceyi, sürünerek çıktım yalnızlığın yıkıntısından
Buldum onları cesetlerin arasında, acıdı ellerim üstlerindeki pasından
Gördüğüm il...
Yanıp söner eflatun ışıklarım
Beni tutup atar uykuya mışıl mışıl
Dalıp gider bucaksız diyarlara
Kumdan kalem, yıkık duvar
Aya çıkar beni
Bütün sevilmemişliklerimizin üstüne binelim
Yüzünün feri yeter mi bilmem, eskisi kadar emin değilim
Neyse, inelim yine de ayın karanlık tar...
En ciddi kapitülasyonlarımı tarçın tatlısı bir istisnanın ellerine tutuşturdum
Gözleri tarçın kahvesiydi, soluğu sahlep kokuluydu
Aroma terapilerden, psiko...
Gün aymış üstümüze gülmüşsün
Yıldızlar kırılsın, düşsün, kırıklara üşüşsün
Kemiklere, eklemlere, ruha kaynasın
Kırılsa bile tekrar ışıl ışıl parlasın
Gü...
Bir kanas lazeriydi geceyi bölen ışık
Merminin fısıltısına aşinaydı kulağım, bir zamanlarsa aşık
Sarıldım, sarmalandım fısıltılarla; fısıltılardan sarmaşık...
İlk şiirlerini yazacaksın mutluluktan, sakın aldanma
Pulim geri geldi kalsın diyeceksin, kalır sanma.
Nihayeti cehennemdir can veren toprağının, sakın eşme...
Elim ki elemden buğulu, gövdeme ihtilal eden elim
Çocukkenki bağcığımdan daha da dolaşmış
Mutlak sevilmekle başladığı noktaya
Defalarca sevilmeden ulaşmış...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok
