Bir ormanlık alandayım çimenlerin güzel bitkilerin çiçeklerin arasından geçiyorum, ufacık bir gölet var su içmek için yelteniyorum içim kana kana içiyorum rahatladım çok yürümüştüm kaç saatlerdir geziyorum bakmayın tarla da çalışıyorum etrafı turlamak istedim elma mevsimi kasalara elma topluyoruz pazarda satmak üzere… biri dikkatimi çekiyor elmamı kemirirken farkediyormuş bana dik dik bakıyor ve gülümsüyor neden gülümsüyorsun diye soruyorum anlamsız bakıyor gözleri

-hey cevap versene!

karşında oyun mu dönüyor.

sessizlik..

yanıma yaklaşıyor ağır adımlarla elmamı alıp ısırıyor yüzü mayhoş bi hal alıyor. Sonra göletten su içiyor gölgesi çok hoş ve toprağa uzanıyor başındaki şapkasını kafasının altına yerleştiriyor. Ona neden eşlik ediyorum niye gizemi beni tahrik ediyor kafam karıştı,uzandığımızı gören patronlar kaldırıyor ve şapkasını takıp elma toplamaya devam ediyoruz merdivenden düşüyor yanına koşup


iyi misin?

gülümsüyor

yanağıma öpücük konduruyor

kaçıyorum ordan. Hislerime yabancıyım artık

geldikten sonra,

ne yaptın sen lan!

diyip üzerine saldırıyorum ağzı yüzü dağılmış kanlar içinde orayı terkediyor

evlerimize gitmek üzere kamyonetin arkasında gidiyoruz işçiler de dahil herkes çok yoruldu başımıza güneş geçti onu merak ediyorum

nasıl döndü acaba diye?

sabah yanında başka birini görüyorum yüzüne tükürüyorum

çok acizsin

kendi yoluna çek git palavracı seni