Yağmur, zaman misali akıp giderken penceresinden, kahvesini yudumladı kadın sanki tüm zamanlar onunmuş gibi. Yavaşça sardı sigarasını, bir ateşle tutuşturdu eteklerinin yerine. Dışarının aksine sessizdi ev. Sigarası bir şeyler geveledi ama anlamadı kadın. Damlalar okşadı yüzünü oysa kapatmıştı tüm pencereleri. Hüznü şimdi inandırıcı olmuştu. Saklandığı yerlerin hiçbiri bir son hayal ettirememişti ona. Belki de aidiyeti mekanlarla alakasızdı. O daha çok bir duyguya ait olmak istedi. Bu yüzden boyamıştı saçlarını mateme. Kumbarasında biriktirdiği kelimeleri vardı kenarda, zor günler için ayırdığı, oradan buradan topladığı şeyler. O gün de kırılan bir şey olmadı, gevezeydi sigarası…
Geveze
Yayınlandı