Gece hep böyle.
Gözlerim kan çanağı ve tenim soluk
Çıkacağım her yolculuk,
Bir kış rüzgarı gibi acımasız.
Hele buçukta doğarken güneş
Ve değerken üstüme ölü toprağı
Nasıl uyurum?
Yarın gidiyorum bu şehirden.
Çırılçıplak bir sevdanın resmi kadar derin
Ve olabildiğine kör.
Ha bir de pencereler...
En çok onlar bekledi aşıkları
Bazen öğlenin bir vakti,
Bazen gecenin ilk ışıkları.