Bir ruhu vardı zamanın.
Zamanın
bir ruhu vardı.
Buradaydı,
her anda, en çok da şu anda.
Yeryüzünün
göklere sığdıramadığı kadardı bize yakınlığı.
Sanki
içimizde dolaşan,
aramıza sızan bir koku.
Boynundan kollarına ve beline dolanan
görünmeyen bir halat.
Parmak uçlarına değdiğinde
tekrardan bulut olan bir su.
Bundandı,
yere bakanın değil,
göğe bakanın gördüğü onu.
Bir ruhu vardı zamanın.
Bu ruh,
yalnızca hazır olan bir bedene sızardı.
Etrafına değil, içine dolardı.
Kollarını kurtarmaya çalışanların arasında,
boynundan aşağısı olmayan bir bedenin
kurtarıcısı bile olurdu.
Zamanın ruhu
hazır olan bir bedenin soluğuydu.
sami yılmaz
2021-04-12T19:56:52+03:00seslendirmeni bekliyorum :)
goksu
2021-04-12T01:26:26+03:00sizi burada görmek ne de güzel