Hâlâ inanıyorum, bazı güzelliklerin varlığına.
Güneş, yüzlerine vurmasa da içlerinin parladığına.
Ve saksıdaki çiçeğin başını okşadığımda hissettiğine.
Bir gün batımını ilk kez görüyormuş gibi heyecânlanırım, hep.
Gökyüzünü sâatlerce izler, hayrân olurum her zerresine!
Fakat artık dalgalanıyor rûhum, hırçın bir denizin kıyısında.
Hangi dağın ardında kaldı, neşeyle gülen gözlerim?
Hangi iklîmde bıraktım, bir ağacın en sağlam dalını?
Hangi fırtına kopardı, avuçlarımdaki nârîn sevgileri?
Yönüm, yok; izim, çok...
Bin ihtimâlin içinde biriyim.
Bir türkü yaksam da dinse ağrım.
Tadı yok, ilmeği kaçmış köhne dünyanın.