Şiirler yaratıyordu nezih mekanların bütününde.

Sazlık ölümü gizli kalmış mabedinde.

Kan damlar çıralarından bu nehrin

Sen sana hasret bir yaşamı silkeledin.


Tutmaz bağrına taş basan analar kınalı mendillerini

Ben benim anamın kırmızılığına binlerce gonca gülü feda ettim.

Sayıklamam dünü bugünde, sevemedim geleceği.

Yanmaz yankılar içinde adına çağrılar besledim.


Nalçaları sızlar topuklarımın

teşne surete bürünmüş acıya kızıllık veren gece

viran bir kimsesizliği besler daima kama,

palamara bağlanır en büyük umutlar

keser acımasız şahanlar,

balyozun keskin ucu.


Gövermek sevinci koşar içimde

çıldırmış tenler saflığında

kimliksiz bir yaraya gebe ağrıyan yerleri

Ben anamın çocukluğunda kanayan saçlarını

en keskin usturayla okşayan masum gedâ.


Kadınlar yalnız büyür en ıssız kalabalıkta.

İs içinde yetişen kılıksız

hantal yoksullukların gölgesinde

talaşları dökülür çığlıklarımızın.


Yürüyor en tenha kimsesizlikler vefaya

kös bir ses bulutu damarlarında

gün kavuşur mu en çıkmaz yollara

Ben bana meftun bir kalbi bağışladım kümbetler altında.


Mevhum kimseler içinden çıkan mestane

kanırtır sevgisiz yankıları körlükte.

Burkuldu seven yanları çaresizlikte.

Ben bana korkuları giydireni kaybettim ateşli sığınakların sessizliğinde.