Sızamadan duruyor günler gözümün bebeğinde
Taşamamak yaşamamakmış anladım
Tuttuğum her dalı parçalamakla mahir
Girdiğim bu kaçıncı dükkan fil bedenimle
Elbet yoktu kanunum düşen kurtlara dair
Lakin bu ayaz unutulacak gibi değil
Yaşamak sancıyor içerimde bir sırçaya bürünmüş
Kalan son yıldızsa bir serçenin gözüne
Ya sığdı ya sığacak tüm ramaklar mümkünken
İmkan sızlıyor şimdi sazsız sözsüz öylece
Mümkün kendini asmış kendi diktiği dala
Sizler ki bilirsiniz hiçbir sızı duyulmaz
Çünkü pek çokça sinek aç bilaç sizi bekler
Biz siz onlarca her iz
Yollarca hep bize çıkar
Ayazdan kalma kurtlar yalnız diş biliyor ki
Nice kuzu bedeni görmedi hiç bugünü
Diş izleriyle dolu kentler, insanlar ve sokaklar
Bir yara bir yarayı bilmem nasıl yaralar
Aralı kapılara girmeye yok hevesim
Hevesim kirli siyah karalı duvarlarda yazılı
Düşemedim yakamın sararmış kıyısından
Bağrım açık ceketsiz çok kışlar üşümedim
Bir bahar rüzgarıyla sızladımsa sızladım
Bir ben bilirim bunu kimselere söylemem
Ne alçak bir itiraf, karlı göğe iftira
Kardan adam doğmuştum
Ben kışlar düşlemedim