Karahanlı Türkçesi, 10. yüzyılda Mâverâünnehir ile Doğu Türkistan arasında kurulmuş olan Karahanlı Devleti’nin konuşma ve yazı dilidir. Karahanlı Türkçesi, Türkistan Türkçesi ya da Hakaniye Türkçesi şeklinde de adlandırılmaktadır. Bunun yanı sıra, Orta Asya’nın edebi dili olması nedeniyle Müşterek Orta Asya Türkçesi de denilmektedir. Karahanlı Türkçesi malzemeleri şunlardır:

  İlk olarak, ‘Karahanlı Türkçesi ile Yazılmış Olan İlk Türkçe Kur’an Tercümeleri’ edebi eser mahiyetinde olmasa bile bu dönemde çevrilmiş olan dil metni olması hasebiyle önemlidir. 12. ve 16. yüzyıllarda yapılmış 8 adet Kur’an tercümesi bulunmaktadır. Bunlar ya kelime kelime yapılan satır-arası tercümeler ya da metnin tercümesiyle ilgili genişçe açıklamalar yapıp hikayeler barındıran tefsirli tercümeler olarak iki yöntemle yapılmıştır. 8 tercümeden 5’i satır arası olup 3’ü de tefsirlidir.

  İkinci eser olarak, Balasagunlu Yusuf tarafından Balasagun’da yazılmaya başlanıp Kaşgar’da tamamlanan ‘Kutadgu Bilig’ adlı eserden söz edelim. 1069\70 yıllarında Karahanlı hükümdarı Tawgaç Buğra Han’a sunulmuş olan Türkçe eser aruzun ‘fe‘ūlün fe‘ūlün fe‘ūl’ kalıbıyla 6645 beytin kaleme alınmasıyla oluşmuştur. Didaktik bir tarzda olan eser; Türk ahlakını, devlet anlayışını İslam inancı çerçevesinde birleştiren bir nasihat ve siyaset kitabı mahiyetindedir. Yer yer İslam Öncesi Türk Edebiyatına ait dörtlüklere rastlamakla beraber Klasik Edebiyat geleneği dairesinde yazılmış bu eserde mesnevi nazım biçimi ve bu geleneğin belirlediği mesnevi bölümlerinin de bulunması dikkat çekicidir. Bu bölümlerden sonra kitabın adı ve manası (Mutluluk Veren Bilgi) açıklanıp bilgi, dil ve iyilik kavramları işlenmiştir. On ikinci bābdan sonra asıl bölüme geçerek dört kişi arasında geçen tartışmalar yer alır. Doğru yasayı temsilen ‘Kün Togdı’, kut inancını temsilen ‘Ay Toldı’, akıl ve bilgiyi temsilen ayrıca da vezirin oğlu olarak ‘Ögdülmiş’, kanaat ve akıbeti temsilen ‘Odgurmış’ kişileri mevcuttur. Eserin; Uygur harfleriyle Herat’ta 1439’da yazılan ‘Viyana Nüshası’, Arap harfleriyle Kahire’de bulunan fakat tarihi belli olmayan ‘Kahire Nüshası’ ve Fergana’da Zeki Velidi Togan tarafından 1914 yılında bulanan ‘Fergana Nüshası’ olmak üzere üç nüshası vardır. Viyana ve Kahire nüshaları W. Radloff tarafından bulunmuştur. Bu üç nüshanın tıpkıbasımları yapıldıktan sonra karşılaştırmalı olarak incelenip ‘Reşit Rahmeti Arat’ tarafından Türkiye Türkçesi aktarımını yapılıp tentikli metin halinde 3 ciltte yayımlanmıştır. Bu çalışmanın indeksli halini O. Fikri Sertkaya ve N. Yüce yayımlamıştır. Kutadgu Bilig ile ilgili ilk yayın ise A. Vambery’e aittir. A. B. Ercilasun da eserin fiilleri üzerine çalışma yapmıştır.

 Üçüncü bir eser olarak; Türk dilinin en eski sözlüğü olan Divānu Lugati’t-Türk. Türkistanlı Kaşgarlı Mahmud tarafından 1072’de başlanıp 1074’te Bağdat’ta, Arap harfleriyle kaleme alınarak Araplara ve diğer milletlere, Türklerin gücünü ve bunun yanı sıra kültür, medeniyet, dil bakımından da yüce bir geçmişi olduğunu ortaya koymak amaçlanmıştır. Büyük bir gramerci olan Kaşgarlı, Türk illerini karış karış gezerek ömrünce çalışıp eserini telif etmiştir. Kitabına, Karahanlı Türkçesindeki söz varlığına ek olarak diğer Türk boylarının (Oğuz, Kıpçak, Argun) söz varlığından da alınmış sözcükler de koymuştur. Bu sebeple esere ‘Türk lügati’ denilmektedir. Bu sözlüğün bulunmasıyla karşılaştırmalı Türk dili tarihine dair çalışmalar da hız kazanmış olup çözümlenemeyen birçok mesele aydınlatılarak Köktürk, Uygur ve Karahanlı gibi Türkçenin tarihi lehçelerindeki dil bağları düzene koyulur. Orhun Yazıtlarından sonra Türklük çalışmalarının ikinci gücü olan ve 11. yüzyıldan sonra lehçelere ayrılan Türk dilinin ana kaynaklarından biri olmasının yanı sıra Türk folkloru ve toplumbilim araştırmalarına da kaynaklık etmektedir. Eserin önsözünde yer alan bilgiye göre Kaşgarlı, Kitābü Cevāhirü’n-Nahv fi Lugāti’t-Türk adlı bir gramer kitabı yazmıştır, ne yazık ki; bu eser bulunamamıştır. Ayrıca önsözde yazar; Türk dilini, lehçe özelliklerini, dilbilgisi kurallarını, Arapça ile mukayeseli şekilde göstererek tespit eder. Arap sözlük geleneğine göre yazılmış eserde Arapça kelime vezinlerine göre sıralama yapılıp 7500’den fazla sözcük açıklamalı şekilde yer almaktadır. Kelime açıklamalarında edebi eserlerden ve deyim-atasözü gibi folklorik örneklerden yararlanan Kaşgarlı, Türk boylarına ait bütün söz varlıklarını -argo, küfür olsa bile- dahil ederek ilk tanıklı Türkçe modern bir divan sözlük niteliğinde bir eser ortaya koyar. Eserin ortasında Türk boylarının yerleşim alanlarını gösterecek bir dünya haritasına da yer veren Kaşgarlı; okuyucuda, boy-lehçe ilişkisini pekiştirme amacı güder. Sözlü geleneğe ait ürünler ilk defa bu eserde karşımıza çıkar. Tüm özellikleriyle eser, 11. yüzyıl Türk dünyasının ansiklopedisi mahiyetindedir. Alî Emirî tarafından tesadüf eseri Sahaflar Çarşısında bulunan eserin tıpkıbasımı 1941’de TDK tarafından yapılır. Besim Atalay ise 3 cilt tercümesini ve 1 adet dizimini yayımlar. R. Dankoff ise, Amerika’da 3 ciltlik İngilizce tercümeli haliyle yayımladı. Eserin bilinen tek yazma nüshası ise Fâtih Millet Kütüphanesindedir.

  Dördüncü eser ise Edip Ahmed b. Yüknekî’nin 12 ve 13. yüzyıllarda yazmış olduğu dini mahiyetteki ‘Atabetü’l-Hakayık’tır. Yüknekli ve kör bir şair olan Edip Ahmed eserini, Muhammed Dad İspehsalar Beg adına yazmış olup insanları Türk-İslam kültürüyle eğitmeyi amaçlayarak düşüncelerini ayet ve hadislerle pekiştirmiştir. Eserin adı; en eski nüsha olan Uygur harfli nüshada ‘Atabetü’l-hakayık’, diğerlerinde ise ‘Gaybetü’l-hakayık ve Hibetü’l-hakayık’ şeklinde görülmektedir. Eserin içeriğinden söz edecek olursak; İslami edebiyat geleneğine uygun olarak Allah’a, peygambere ve dört halifeye övgü ile başlanır; bilginin faydasından, bilgisizliğin zararından, dilin uygun kullanımından, cömertliğe övgü, cimriliğe yergi, dünya geçiciliği, alçakgönüllülük, kibir, yumuşak huyluluk ve zamanın bozukluğundan bahseden bölümlerle devam eder. 3’ü İstanbul, 2’si Ankara ve 1 adet de Berlin’de olmak üzere 6 adet nüshası bulunmaktadır. Eseri ilim âlemine tanıtan isim Necip Âsım’dır (1906 yılında). Radloff, Deny, Kowalski, Köprülü gibi Türkologlar tarafından da ele alınan eser, son olarak Reşit Rahmeti Arat tarafından bilinen bütün nüshalarından hareketle kitap halinde neşredilmiştir.

  Son olarak, Karahanlı Türkçesi özelliklerini tam olarak göstermese de o dönemde yazılmış bir eser olduğu için dahil ettiğimiz Divān-ı Hikmet, Ahmet Yesevî tarafından yazılmış olup onun hikmetli şiirlerinin müritleri tarafından birleştirilerek oluşmuş bir divandır. Bu divanın muhtevası; Ahmed Yesevî’nin hayatını, onun şahsiyetini, yaşam gayesini, hitap ettiği zümrenin sosyo-kültürel yapısını ve içinde bulunduğu çevreyi içine almaktadır. İslami ve tasavvufi edebiyat dairesinde yazılmış bu eserde Yesevî, tasavvufi kavramları Türk mutasavvıfı olarak büyük bir incelikle ve halk edebiyatının vezni olan hece ile sade bir dille anlatmıştır. Eserin dilinin; Ahmet Caferoğlu ve Fuat Köprülü’nün görüşlerine göre Karahanlı Türkçesi diline, Kemal Eraslan ise Çağatay yazı diline ait olduğunu savunurlar. Bilinen dokuz nüshası olmakla beraber en eskisi 16. yüzyıldan kalmadır. Eser ile ilgili Kemal Eraslan seçme şiirlerden meydana gelen bir antoloji hazırlamıştır.

   Sonuçta, Doğu Türkçesi ya da Hakaniye Türkçesi gibi çeşitli adlandırılmaların yapıldığı Karahanlı Türkçesi döneminde verilmiş Kutadgu Bilig, Divānu Lugati’t-Türk ve Atabetü’l-Hakayık olmak üzere asli olarak 3 eser bulunmaktadır. Divān-ı Hikmet ise dönemin dil özelliklerini tam anlamıyla yansıtmamakta olup yazıldığı dönem itibariyle Karahanlı Türkçesi döneminde değerlendirilir. Öte yandan edebi mahiyet taşımayan Kur’an tercümeleri, bu dönemin önemli bir malzemesidir.

 

 

KAYNAKÇA

Hacıeminoğlu, N. "Karahanlılar", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/karahanlilar #2-karahanli-turkcesi (01.12.2020).


Eraslan, K. "Dîvân-ı Hikmet", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/divan-i-hikmet (01.12.2020).


Kaçalin, M. S. "Dîvânü Lugāti’t-Türk", TDV İslâm Ansiklopedisi,

https://islamansiklopedisi.org.tr/divanu-lugatit-turk (01.12.2020).


DİA. "Kutadgu Bilig", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/kutadgu-bilig (01.12.2020).


Gülensoy, T. "Atebetü’l-Hakāyık", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/atebetul-hakayik (01.12.2020).


Özkan, M. (2010). Eski Anadolu Türkçesi Döneminde Ortaya Konan Kuran Tercümeleri Üzerine. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 0 (39), 115-159. Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/iutded/issue/17025/177759


Akar, A. (2018). "Türk Dili Tarihi". İstanbul: Ötüken Yayınları.