karanlık
beni fazla bekletme artık
gün ışığı çoğu gerçeği gün yüzüne çıkarıyor,
ama benim gerçeklerden kaçmam lazım.
lazım olmayan kanımı
saklamak zorundayım
beni kendine katman için,
sana daha ne kadar yalvarmam gerektiğini bilmiyorum.
karanlık ve gece
kucakla beni yeniden
beni kucakla ki;
ağladığımı ben bile görmeyeyim,
damarlarımın haberi olmasın kanadığımdan,
ve kalbim unutsun artık kendini.
şarkılar söyleyelim meriç nehri'nde
seni kaybettiğim yerde
seni hatırlamama izin ver
bıraksın artık peşimizi eski yanlışlıklar
biz kurtulamayız;
kaburgamızda saplı hicran,
evimizdeki tümör,
bizi imha etmek için nüksetmiş.
-nabzım üşüyor-
zihnim infilak ederken
çok eski bir şiiri anımsıyorum
anımsadıkça, şiir senin tenine benziyor
kalbim artık unut kendini
kalbim artık istifa et!
avuçlarımdan bileklerime kayan
yalnızlık ilmihali
geceyle birlikte
boşluğu dolduruyor
karanlığı kullanmayı çok eski bir masaldan öğrenmiştim.
sabaha çok az kaldı
saatleri sayarken
içine hapsolduğum karanlıkta
-nabzım düşüyor-
ellerim üşüyor
aydınlığı bu ellerimle gizlemeliyim
çok korkuyorum artık yazılmamış mektuplardan
kalbim artık unut kendini
kalbim artık infilak et!
bir insan kendisine niye karanlık yaratır?
kendi yarattığım karanlığın tam ortasındayım
üstümde gök kubbe
yüreğimde gömülü binlerce cenaze
korkuyorum;
haykırışlarımı biri duyar ve anlamaz diye,
çabalarım da bir işe yaramaz,
kendimle kalmanın ağırlığı altında ezilirim diye,
korkuyorum...
kalbimin konuştuğunu hiç bilmeseydim keşke,
kalbim, kanını karanlığımda kurut!
sabahın ilk ışıkları odamdan süzülüp
tenimi kavuracak
benliğimi elimden alacak
karanlığımda boğulma
kalbim artık hatırla kendini
Resim: Jean Jacques Henner (1829-1905) - Study for a nude in a landscape.