bir boşluk içinde çırpınıyor gibiyim
bırakmıyor peşimi gaddar bir girdap
şubatta çiçek açsa gönlümde
martta buz kesiyor dallarım
aklıma geliyorsun ne yapayım
aklımdan gitmiyorsun ne yapayım
çömelerek haykırdığım buzlar üstünde
çoğalıyor gitgide isyanlarım
mevsimlerin yeri değişse
mart şubat olsa şubat mart
belki düzelir her şey diyorum
sözler değişir; yeminler, vazgeçişler değişir
ölümler susar yaşamaklığa
ve ben hiç sesimi çıkarmam
nitekim nefesim bir ceylandan daha sessizdir
hatırlıyorum güneş batmaya yakın
ince kumlarında yürürdük meçhul denizlerin
o meçhul denizlerde biz
ay ışığı çökene kadar yüzerdik doyumsuzca
şimdi erinirken aynaya bakmaya
hiçbir şey istemem yeni ve baştan
aklımda fikrimde ne gece olsun ne de ellerin
istemsiz gelgitler gibi fikrimde dururken
bu derin bu peşin keder
değmedi hiçbir şey geçen zamana
karşılıksız hiçbir şey yokmuş dünyada
şöyle hafif bir rüzgâra
bıraksaydık kendimizi
adına yıldız deseydik ya da karayel
eteklerimizde ne varsa hepsini bıraksaydık zambakların kokusuna
bu sahillerde direseydik yaşamı iteleye iteleye dakikalara
yerine düzenli yok oluşumuzu verseydik gün gün
olmaz mıydı kararırken gözlerimiz
vedat aydoğan
2023-03-31T13:07:55+03:00teşekkür ederim Mısra sağ ol var ol
Mısra Ergök
2023-03-31T10:35:48+03:00Şiirleriniz gitgide daha iyi Oluyor Vedat Bey, çok beğendim bu şiiri.