Göğsünü dolunaya çevirirdi o gece sonrası bekleyiş. Sobada çıtırlı sesler odanın her yerine dağıldı. Zifiriydi. İçinde kavrulan ateş tavana yalanıp duruyordu. Kestanelerin acı kokusu çayın fokurdamasıyla eş zamanlı hareket ediyordu. Dolunay çatlamak üzereydi. Sokak sessizlik ile ses olmuştu. O sobanın kenarında kıvrılmış, soluk girdabına dalmıştı. Korkudan mı avuçları terlemişti ya da sıcaktan mı bilemiyorum. Kalktı, titrek ve ruhsuz bacaklarıyla odanın içinde tavaf etmeye başladı.
Belki de ruhu intihar etmişti bedeni ise hala ayaktaydı.